top of page

KNORR BOLONEZ SOSLU MAKARNA

  • Arzu Turpçu
  • 6 Mar 2016
  • 3 dakikada okunur

Dışarıdan katkılarla kurutulmuş ve sofralarımıza gelen ürünlere karşı olsam da ; çoğu zaman vakitsizlikten ben de kullanmıyor değilim. Knorr bolonez soslu makarna yapmayı seviyorum tadı güzel oluyor benim pek bi seçici oğlum bile yiyor. Bolonez olunca bizde nasıl derler çubuk makarna kullanmam gerekiyordu evet ama ben o çubuk makarnayı bir türlü sevemedim; en çok da yemesini yerken dikkat istiyor artı ne kadar dikkat ederseniz edin oranıza buranıza soslar ister istemez bulaşıyor. Yani velhasıl-ı kelam öyle burjuva işlerini sevemedim gitti. Neyse vakitsizlik dedim değil mi evet bu aralar çok vakitsizim. İşler çok yoğun , özlemişim bu kadar yoğun çalışmayı ama inanın ne durumdayım biliyor musunuz nerde bir yastık görsem yatıp uyuyacak haldeyim. Eve iş getiriyorum bu aralar işkolik Arzu hiç huylarından vazgeçmez, illa zorlayacak kendini uğraşıp duracak :) Efendim bizim evde haller böyle olunca işten zaten geç ve bitap gelen Arzu nerde ne pratik yemek var onu uyguluyor. Evde ne mantı kaldı bu yüzden ne de o kadar yaptığı konserveler... Ama kendime haksızlık etmiyeceğim çünkü konserveler yerlerine ulaştı vermek istediğim herkeslere yarım elma gönül alma edasıyla gönüller alındı efenim :)

Makarna yaparken hep aklıma eski patronum gelir. Okulu yeni bitmiş bir çömezken girdiğim işyerinde yemekleri yapan bayanımız işten ayrılınca bilin bakalım yemek pişirme işi kadın bulununcaya dek kime kalmıştı tabiki bana :) O zamanlar yemeğin y'sinden anlamayan ben yine en pratik ne olabilir diye düşünüp makarna yapmaya karar vermiştim. Anlattığım yıl ya 1999 ya da 2000. Yani bu zamandaki gibi ne google amca var ne de youtube teyze :) Suyu kaynattım tuzunu attım saldım makarnaları içine yarım saat veya daha fazla pişirdim sonra Türk usulü sıcak makarnayi soğuk suyun altına tuttum ohh mis :) Beceriksizliğimi anlamış patronum geldi mutfağa yaptıklarımı görünce hayretler içinde kalmış gözleri açılmıştı dilinden şu kelimeler döküldü Arzu hnm naaptınız!!!

Napmıştım ki alt tarafı bir makarnaydı pişirmişim işte. Hiç unutmuyorum İtalya'ya bilmem kaç defa gitmiş Paris'lerde yaşamış adam başladı tekrar makarna yapmaya hem anlatıyor hem yapıyordu o günlerden aklımda kalan tek şey bir makarnanın pişme derecesinin aldante olmasıydı. Unutmayın arkadaşlar makarna aldante olacak soğuk suya da tutulmayacak :)

Bu kadar konuşmadan sonra makarna tarifi yok elbette :) İstediğiniz gibi yapın tercih sizin.

Burada anti parantez diyebileceğim tek şey ne yerseniz yiyin sevdikleriniz yanınızdaysa mutluysanız yedikleriniz bal gibidir kaymak gibi gelir insana yeter ki sağlık olsun mutluluk huzur olsun. ...

Görüyorum insanlar bir yarış içerisinde ; blog yapan arkadaşlarım bile her gün sitelerine bir şeyler koyuyorlar düşünüyorum insan bu kadar yemeği her gün yese ne olur; obezi bırak double obez olur.

Takip ettiğim blog sitelerine çok yoğunluktan girip bakamamıştım bugün sabah girdim bir kısmına baktım bi iki ayda her gün davet sofrası davet kahvaltı sofrası koyan bloglar var :( Ne kadar müsriflik ne kadar boşa giden emek ve zaman :( ......

Bir de dışarda öyle insanlar görüyorum ki bunlardan biri her gün ben sabah işe giderken ; kucağında en fazla bir buçuk yaşında çocuğu gelip geçen arabalara kalem satmaya çalışan Suriye'li bir baba. Üstünde yok başında yok derler ya bir de kar kış yağmur çamur :( Kimi zaman o çocuk uyuyor kucağında o baba yinede kalem satmak için arabaların peşinde bir sağa bir sola gidiyor :(

Buraya kadar belki hiç bir şey yok anlattıklarımda en kötüsü de ne biliyor musunuz insanlar arabalarının içlerine kurulmuşlar sıcacık ; o baba ve evladını görüp bırak kalem almayı silkinip arabalarında doğrulmuyorlar bile ....

Ben bu duruma neredeyse iki aydır her gün maruz kalıyorum karşıya geçip yardım etmek istiyorum ama vereceğim beş lira on liradansa her gün onlar için ve bütün ihtiyacı olan insanlar için darda kalmış insanlar için Rabbim'den yardım istiyorum onlar için dua ediyorum. Hani derlerya kiminin parası kiminin duası...

Ben şimdi o her gün boy boy yaptıkları yiyeceklerle kurdukları süslü sofralarla elli kişi doyacak blog sahiplerine sesleniyorum mutluluk nedir biliyor musunuz ihtiyacı olmayanı kahvaltı soflarına davet edip yedirip içirmek bak ben bunu da yaptım benim bunum da var demek değildir Allah'ın bize bahşettiklerinden edeplice haya duymak ve şükrümüzü ihtiyacı olanlarla paylaşıp mutlu edebilmektir.

Rabbim beni ailemi edeplilerden haya duyanlardan eyle komşusu açken tok yatırmayanlardan esef ve haya duyanlardan eyle ....

Rabbim işlerin ve gidişatın kötü gittiği; tüyü bitmemiş hayatının baharında kahpece kalleşce kurşunlara verdiğimiz evlatlarımızın yüzü suyu hürmetine geride kalan ulusumuza edep ve haya ihsan eyle hidayet eyle birlik ve beraberlik nasip eyle. Amin :(


 
 
 

Comments


Bakmak İsteyecekleriniz
Diğer Yemeklerim
Arşiv
Paylaşmak İsterseniz
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square

© 2023 by NOMAD ON THE ROAD. Proudly created with Wix.com

  • b-facebook
  • Twitter Round
  • Instagram Black Round
bottom of page