ANKARA KALESİ
- Arzu Turpçu
- 28 Tem 2015
- 2 dakikada okunur

Güzel ülkem yine çok zor günler geçiriyorsun, insanlar ölüyürlar, canlar alınıyor ve benim içimden yemek tarifi vermek gelmiyor. Çocuklar babasız kalıyor, ülkemin vatanımın askeri, polisi, genci ölüyor bu nasıl insanlık, bu nasıl bir anlayış :( Hepimiz aynı çatı altında yüzyıllardır yaşamadık mı, kız verip kız almadık mı aileniz ailemiz olmadı mı ne zamandan beri ayrıştık Kürt, Türk :( Hepimiz insanız işte neden ölelim, öldürelim, neden çocuklar babasız, gençler yataklarında uyumadan topraklarda uyusun :(
Güzel ülkem bu zor günler de geçer elbet, inşallah daha çok can gitmeden hemen geçer...
Oğlumun çektiği fotoğraflarla güzel ülkemden Ankara Kalesi fotoğrafları ile size şimdilik hoşçakalın diyorum .
Aşağıda Ahmed Arif'in Diyarbekir Kalesi için yazdığı şiir var ben çok uygun buldum Kürt, Türk demeden bu anlamlı şiir ve fotoğraflarla Hoşçakalın :(
1. Varamaz elim Ayvasına, narına can dayanamazken, Kırar boynumu
yürürüm. Kurdun, kuşun bileceği hal değil, Sormayın hiç Laaaaal… Kara ferman çıkadursun yollara, Yarin bahçesi tarumar, Kan eder perçem
Olancası bir tutam can, Kadasına,
belasına sunduğum, Ben öleydim loooy… Elim boş, Ayağım pusu. Bir ben bileceğim oysa Ne afat sevdim. Bir de ağzı var dili yok Diyarbekir Kalesi… 2.
Açar,
Kan kırmızı yediverenler Ve kar yağar bir yandan, Savrulur Karacadağ, Savrulur zozan… Bak, bıyığım buz tuttu, Üşüyorum da Zemheri de uzadıkça uzadı, Seni, baharmışın gibi
düşünüyorum, Seni, Diyarbekir gibi, Nelere, nelere baskın gelmez ki Seni düşünmenin tadı…
3.
Hamravat suyu dondu, Diclede dört parmak buz, Biz kuyudan işliyoruz kaba –
kacağa, Çayı kardan demliyoruz. Anam sır gibi saklar siyatiğini, “Yel” der, “Baharın geçer”. Bacım, ikicanlı, ağır, Güzel kızdır, bilirsin. İlki bu, bir yandan saklı utanır Ve bir yandan
korkar Ölürüm deyi. Bir can daha çoğalacağız bu kış. Bebeğim, neremde saklayım seni? Hoş gelir, Safa gelir, Ahmed Arif’in yeğeni…
4.
Doğdun, Üç gün aç
tuttuk Üç gün meme vermedik sana Adiloş Bebem, Hasta düşmeyesin diye, Töremiz böyle diye, Saldır şimdi memeye, Saldır da büyü…
Bunlar, Engerekler ve
çıyanlardır, Bunlar, Aşımıza, ekmeğimize Göz koyanlardır, Tanı bunları, Tanı da büyü…
Bu, namustur Künyemize kazınmış, Bu da sabır, Ağulardan süzülmüş. Sarıl
bunlara Sarıl da büyü...





















Comments